Acıgöl Mutlu Sonlu Masöz Aleyna
Acıgöl Mutlu Sonlu Masöz
Sanki el ve ayak bileklerimden görünmeyen bir ip ile bağ‐ lanmış gibi hissediyorum. Havada aslolanı kalmışım. Cehennem zebanisi benzer biçimde bağlarıran biri beni aşağıya çekerken, bir diğeri yukarıya doğru çekiyor. Ben bir o tarafa, bir bu tarafa savruluyorum. Ağlıyorum. Bir bulutlara, bir solucanlara de‐ ğiyorum. Kendi kendime ismimi sayıklıyorum. Melissa, Melissa. Melissa… Beni kurtaracak büyülü bir sözcük şeklinde. Kendime sıkıca tutunuyor, kendime sarılıyorum. Odamın duvarlarını boyadım. Ğimdi uçuk mavi Acıgöl Mutlu Sonlu Masöz oldular. Ça‐ lışma masamın üzerinde artık göz kırpan Marlene Dietrich değil, kendi fotoğrafım var. Saçlarım rüzgârda uçuşurken li‐ mana giren çıkan takalara rahatlık içinde bakıyorum. Arkamda, beni kucaklayan Claudio var, elleriyle zarifçe beyaz bluzuma dokunurken yüzüyle omuzlarıma eğbilimselş öpüyor. O takalarla ilgilenmiyor bile, bizimle ilgili derin düşünceler içinde kaybolmuş şeklinde.
Acıgöl Mutlu Sonlu Masöz
Fotoğraf çekildikten sonra kulağıma, “Melissa, seni sevi‐ yorum,” diye fısıldamıştı. O süre yanağımı yanağına dayayıp o anın tadına vara‐ bilmek için derin derin nefes aldım ve ona doğru döndüm. Yüzünü ellerimin arasına aldım, o zamana dek tanımadığım, bilmediğim bir sevecenlikle öptüm ve usulca, “Ben de seni seviyorum Claudio,” dedim. Kendimi onun kollarına bıraktığımda bedenimin her yanında, hasta olduğumda hissettiğim gibi bir titreme ve ateş dolaştı ve o beni kucaklayarak tutkuyla öptü. Cinsellik yüklü bir tutkuyla değil, bambaşka, aşk yüklü bir tutkuyla.
O güne dek kimsenin önünde ağlamadığım kadar çok ağ‐ ladım. “Sevgilim, bana yardım et. Yalvarırım bana yardım et,” diye yakardım. “Buradayım, senin için buradayım, yanındayım, senin için…” diyordu, şimdiye kadar hiçbir erkeğin sarılmadığı benzer biçimde beni sarıp sarmalarken. Kumsalda birbirimize sarılarak uyuduk. Birbirimizin kolla‐ rında ısındık. Ruhunun soyluluğu ve bana olan saygısı içimi titretiyor. Bana verdiği bütün bu güzelliklerin karşılığını ve‐ rebiliyor muyum acaba ona? Korkuyorum, aynı zamanda çok korkuyorum. Ben kaçıyorum, o beni yakalıyor. Sıkmadan eline geçiren elle‐ rini duyumsamak ne güzel… Sık sık ağlıyorum ve ne vakit ağlasam beni kendine doğru çekip sıkı sıkı sarılıyor, saçlarımı kokluyor. Ben de başımı onun göğsüne yaslıyorum.








Son yorumlar